Kovid-19 Çıkartmaları Hayatın Her Alanında Kendini Hissettiriyor

Salgın sürecinde cadde ve sokaklardan iş yerlerine, eğitim kurumlarından hastanelere, kamu kurumlarından otellere, havalimanlarından plajlara kadar yaşamın her alanında Kovid-19 tedbirlerini içeren çıkartmaları görmek mümkün. Sosyal mesafenin, 14 kuralın, maske takmanın, hijyenin öneminin anlatıldığı çıkartmalar, kısa sürede vatandaşların bilgilendirilmesinde etkin olarak kullanıldı. Doktor Öğretim Üyesi Alkandemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en uygun iletişim yönteminin görseller olduğunu ifade etti. Görerek anlayabilen, anlamlandırabilen, düşünebilen insanların, dijital dünyada konuşmayı azaltıp görsel iletişim diliyle anlaşmaya başladığını vurgulayan Alkandemir, "Nasıl araç kullanırken trafik dilini anlayabiliyorsak, iletişim çağında da emoji kullanıyoruz. Özellikle salgın sürecinde maskeleri ağzımıza takıp, sanki sözcüklerimizi kapatırmışçasına görsel iletişimleri anında algılar olduk. 'Maskesiz girme', daire içinde '1,5 M' işaretlerini gördüğümüzde hemen uyum sağlayabiliyoruz." diye konuştu.

Sembollerin yeni dil öğrenmek gibi bir çeşit ifade yöntemi olduğunu vurgulayan Alkandemir, insanların mart ayı itibarıyla kendini Kovid-19 sembollerinin ortasında bulduğunu aktardı.

"Kovid-19 Çıkartmaları Sözcüklerden Daha Etkili"

Mağaranın duvarlarına çizilen resimlerle başlayan kayıtlı iletişimin, mektup yazısına dönüşmesinin oldukça uzun zaman aldığına değinen Alkandemir, çağın yeni iletişim araçlarıyla dilin değişime uğradığını dile getirdi.

Alkandemir, çoğaltma keşfedilince hem basılı hem dijital dünyada sembollerin yerini aldığını belirterek, şöyle konuştu: "Kovid-19 çıkartmaları sözcüklerden daha etkili. Kovid-19 sürecinde gördüğümüz çıkartmalar marketten bankaya kadar mecburi iletişim kuralı oldu. Bu salgın günlerinde yaşanan anların duygu ve düşüncelerini bireysel bir bakış ve evrensel bir dille yansıtma, grafik tasarımın ürünüdür. Salgın sürecine kelimelerden çok görsel imgelerle tanıklık ediyoruz. Kovid-19'un anlatım sözcüklerinin sihrini yönlendirme işaretlerinde buluyoruz. İşte bu yönlendirici işaretler globalleşen dünyada evrensel bir dil kullanırken deneyimin yarattığı duygu ve duyguları bireysel bir lensle ifade etme hayalinin ürünüdür. Buna 20. yüzyıl sembolleri de diyebiliriz."

Kaynak: AA