Gözde KANTARCI / Antalya City Zone
Turizm sektöründe 20 yıldan fazla yöneticilik yapan, Stella’s Manzara ve Stella’s Bella Pizza Sahibi ve İşletmecisi Nejat Gönültaş’ın gastronomi sektöründeki atılımları devam ediyor. Eşi ile birlikte en büyük hobileri olan gastronomiye 1992’de Bahçelievlerde kurdukları “İtaliano Pizza Cafe” ile adım atan Gönültaş 22 yıldır süren Stella’s macerasını şöyle aktarıyor: “Stella’s markasını ilk kurduğumuzda, her ne kadar 20 yıllık turizm sektörü geçmişimden dolayı hizmet sektöründen geliyor olsam da yiyecek içecek sektörünün direkt içinde değildim. Özellikle o yıllarda Antalya’da restoran işinin inanılmaz bir potansiyeli vardı. Burada eksik olan bir unsurdu. O yıllarda çoğu kimse bir İtalyan pizzasını, İtalyan tatlılarından başı çeken tiramisuyu, sebze çorbasını, sarımsaklı ekmeği bilmiyordu. Bu yüzden Antalya’da önü açık olan ve ihtiyaç duyulan bir girişimdi. Çok potansiyel bir geri dönüşüm aldık. Ve bu işe devam etmeye karar verdik.”
Deney mutfağımız evimiz oldu
İlk kurulduklarında en beğenilen dünya mutfağı örneklerini, Türk damak tadına en uygun hale getirebilmek için evlerinde denemeler yapmaya başladıklarını dile getiren Gönültaş, “ İtaliano Pizza Cafe, artan talebi karşılayamamaya başlayınca 1994’de Işıklar Caddesi’nde kurduğumuz “Stella Bistro” ile devam ettik. Ve Antalya bizi bağrına bastı. Ciddi bir geri dönüşüm aldık. Bir bakıma o yıllarda Antalyalıları dünya mutfağından örneklerle tanıştırdık. Buna öncülük ettik” dedi. Zaman içerisinde yiyecek içecek kültürünün geliştiğini ve işletmelerinin ayakta kaldığın kaydeden Gönültaş, “12 yıl ise Stella Bistro ile devam ettikten sonra Antalya’nın en güzel manzarasına sahip Eski Lara Yolu’na Stella’s Manzara ismiyle geçiş yaptık. Kışın 70 kişilik, yazın ise 120 kişi kapasiteli restoranımız, güzel manzarası ile Antalya’nın en romantik restoranlarından biri oldu” diye konuştu.
Önceliğimiz ağız tadıyla doğru ürünü sunmak
En çok üzerinde durdukları konunun, ağız tadıyla sunulan en doğru ürünü yaratmak olduğuna dikkat çeken Gönültaş, “ Her ürün beş altı kez evimizde pişti ve denendi. Spagetti yapıyorsak bu makarna değil, gerçek bir spagetti olmalıydı ve tabii ki Türk damak tadına en uygun şekilde olmalıydı. Ürünlerimizi bu şekilde reçetelendirip, şeflerimizle birlikte tekrar pişirip önce biz doğruluğuna inandık. Ve o zaman reçetelendirdiğimiz ürünü hala kullanarak lezzetimizden ödün vermiyor ve onu koruyoruz.” dedi.
Yeni menü, yeni lezzetler
Gönültaş, Stella’s Manzara’ya bir yıldır üzerinde çalıştıkları yüzde 90 et ağırlıklı yeni bir menü hazırladıklarını ve kısa bir süre sonra bu menüye tamamen geçiş yapılacağını belirtti. Gönültaş şöyle devam etti: “Misafirlerimize en iyi ve en özel hizmeti verebilmek adına hamur işleri ve pizzayı, Stella’s Manzara’dan ayırdık ve Stella’s Bella Pizza’ya taşıdık. Stella’s Manzara artık 18 çeşit yeni et alternatifiyle dünya mutfaklarından örnekler sunan farklı soslarıyla ve spesiyalleriyle belirginleşen bir tarzda gidecek. Gerçek dünya mutfağından örnekleri, Belçika’dan gelen deneyimli şefimiz ile misafirlerimize sunacağız.
Doğal üründen vazgeçmiyor En çok önemsedikleri konulardan birinin de doğal ve katkısız ürün sunabilmek olduğunun altını çizen Gönültaş, “Ekmeğimizi, makarnamızı kendimiz yapıyor, kendimiz çeşitlendiriyoruz. Kendi hamur yoğurma makinamızla hamurumuzu kendimiz oluşturuyor özel pizza fırınımızda pizzalarımızı yapıyoruz. Dondurmamızı da yine katkı maddesiz şekilde kendimiz yapacağız. Soslarımızın hepsi natürel. Reçellerimiz ve zeytinlerimiz de yine kendi üretimimiz” diye konuştu. İşletmecilerin yerli üreticiyi desteklemesi gerektiğini de vurgulayan Gönültaş, günlük satın almalarını ise yine pazarlardan ve yerli üreticiden aldıklarını böylelikle en doğal ürünleri kullandıklarını ve yerli üreticiyi de desteklediklerini sözlerine ekledi.Yemeğe ruhunu katmadan olmaz Kendi önceliklerine göre değil müşterinin beğenisine göre menülerini oluşturduklarını dile getiren Gönültaş, “Yaratacağımız her yeni ürün için bir hafta deneyip müşterilerimize sunduktan sonra çoğunluk tarafından beğeni kazandıysa bu ürünü reçetelendiriyoruz. Böylelikle eksiklerimizi de görüyor ona göre tamamlıyoruz. Bizim için genel kabul, genel beğeni önemli. Ayrıca şunu gözden kaçırmamak lazım. Her şef, her restoran o yemeğe kendine özgü bir yorum, bir ruh katabilmeli. Biz burada Stella’s markasıyla özdeşleşen sunumlar, lezzetler çıkarmaya uğraşıyoruz. Biz bireysel yatırımcılar olarak, zincir restoranlardan farklı olarak daima işin başındayız. Tadarak, deneyerek, araştırarak kendi ürünümüzü kendimiz reçetelendiriyoruz ve o ürünün kalıcılığını devamlılığını sağlıyoruz. İyi yemek yapmak tutku ve özveri ister” diye konuştu.