7 Maddede Fikret Otyam'ın Sanat Anlayışı

Galeri16 Temmuz 2018
7.4B OKUNMA
Paylaş

Fikret Otyam Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili yazdığı röportajlarla tanındı. Bu röportajlarını çok sayıda kitapta topladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkı ile yaptığı röportajları konu alan gazete yazıları hazırladı. Röportaj ve fotoğraflarında olduğu gibi tuvallerinde de Anadolu insanını resmetti. Emekli olduktan sonra eşi Filiz Otyam ile Antalya'nın Geyikbayırı köyüne yerleşti. Ölümüne kadar yaşamını Antalya'da sürdüren Fikret Otyam, Akdeniz Gazetecilik Vakfı ve Altın Portakal Kültür Sanat Vakfı'nın kurucu üyeleri arasında da yer aldı. 9 Ağustos 2015’te yaşama veda etti.

1- Destansı anlatım

Fikret Otyam’ın resim serüvenine dikkatle bakınca süreklilik içinde bir gelişme çizgisi açıkça görülür. Kopmalarla değil ayıklamalarla, bir öncekiyle hesaplaşmalarla, oluşan bir gelişim çizgisidir bu. Akademi eğitimine karşın, sürekli akademizmden uzak duran sanatçı, hünere değil içtenliğe, inanca, sevdaya dayalı bir resmin peşindedir. Kendine özgü geliştirdiği resim dilinde sağlam ve içtendir. Resimlerinde uzun, çileli yolculuklardan, yiğit ve mağrur insanlardan destansı bir anlatımla söz eder. 

2- Keçi başı ve Anadolu kadını

Resimlerinde keçi ve başı örtülü Anadolu kadınlarını figür olarak sık sık kullanmaktadır. Anadolu’yu, insanlarını, hayvanlarını, bitkilerini ve mahalli unsurları işlemeyi seven bir ressam olarak dikkat çeker.

3- Göz figürleri

Resimlerinde göz figürleri üzerinde özellikle durmuş gözleri iri ve dikkat çekici olarak betimlemiştir. Fikret Otyam’a göre  “ dünyada üç tane güzel göz vardır. Birincisi; doğu Anadolu kadını gözü, ikincisi; eşek sıpası gözü ve üçüncüsü; ceylan gözü.”  Ressam iri gözlü Anadolu kadınlarının resimlerini yapmış,  gözleri iri olarak betimlerken burunları ve ağızlarını küçük olarak betimlemeye gayret etmiştir.

4- Doğanın bir parçası olmak

Fikret Otyam'ın resimlerinde Türk geleneksel sanatı ürünlerinden camaltı resimlerinin “masal/sahiciliği” vardır. Şahmeran’ın gözleri gibidir genç kadınların gözleri, giysileri rengarenk çiçekler gibidir, yani figürler doğanın bir parçasıdır.  

5- Özentisiz, taklitsiz, kuvvetli bir görme ve algılama gücü

Olaylara insandan yana bakan, her canlıya saygı duyan, yoğun boya katmanları ile tuvalini donatan bir halk aşığıdır. Önce kalemi, sonra fırça ve tuvaliyle insanın peşine düşmüştür Fikret Otyam.  Özentisiz, taklitsiz, kuvvetli bir görme ve algılama gücüyle, zaman zaman durağan, zaman zaman hareket halindeki tuvalleriyle, bir uçtan bir uca beyaz, ya da simsiyah hareli atlarıyla, yalın ve sevecen tarzı Fikret Otyam’ı “O” yapan en önemli özellikleridir.

6- Beyazların Egemenliği

Zaman zaman doğaya Türk halk resmi geleneğine göndermelerde bulunduğu resimlerinde, destansı biçemi çağdaş bir mit oluşturur. Önceleri resimsel bir fon olarak kullandığı doğa, sonraları doğrudan ve yoğun bir resimsel kimlik kazanır. Beyazların egemenliğinde, keçi ve insan gruplarının lekeci bir anlayışla yer aldığı son dönem resimlerinde bir doğu-batı sentezi belirginleşir.

7- Düşündürücü ve kendine özgü bir anlayış

Büyük kent insanlarının özellikle aydınlarının, üniversite çevrelerinin gözleri önüne serdiği Anadolu gerçeklerinin dramatik kesitlerini, trajik yönlerini ortaya koyduğu eserleri ile birçok sergi düzenleyen Otyam, resimlerinde, popülizme düşmeden toplumcu ve gerçekçi bir dünya görüşünü temel alarak kurduğu estetik ile gerçekçi ve hümanist bir bakış açısı yaratır. Kullandığı teknik, biçim, öz, renk skalası tam bir uyum içindedir, eşyanın doğasına uygun, albenili, düşündürücü ve kendine özgü bir anlayışla eserlerini resmetmiştir.

7.4B OKUNMA
Paylaş
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!