Antalya'da her mevsim ayrı güzel. Plajları, koyları, tarihi dokusu, kültürel zenginliği, sıcakkanlı insanları, koyları, sahil kasabalarıyla Antalya'da birçok yer keşfedilmeyi bekliyor. Sınırsız sayıda güzelliğe sahip Antalya'da sizler için 10 yer seçtik. İşte Antalya'da mutlaka görmeniz gereken 10 yer.
Not: Doğada sadece ayak izinizi bırakın.
Antalya şehir merkezinden Toros Dağları’nın arasına uzanan bir yolculukla gidiliyor İbradı Ormana Köyü’ne. Doğa ile iç içe olmak istediğiniz zamanlarda hafta sonu gidilecek en güzel yerlerden biri Ormana Köyü. El değmemiş doğası ile size huzur dolu bir hafta sonu sunuyor. Ormana Köyü'ne çok yakın olan Altınbeşik Mağarasını ve Eynif Ovası'nı da mutlaka görmelisiniz.
Çığlıkara Ormanı, nadide ağaçların optimum yayılış alanıdır. İki bin yaşını devirmiş sedir ağaçları, Batı Torosların en yüksek bu noktasında korunuyor. Etrafında hiç yerleşim yeri olmayan bu ormana özel izin alıp girebilirsiniz. Kızlar Sivrisi’nin karşıdan görüldüğü bu yerdeki çukurlarda bulunan Dokuz Göller bölgesi, her mevsim yeşil.
Antalya'nın Demre ilçesinde, Üçağız Köyü'nde yer alıyor Kaleköy. Caretta carettaları, muhteşem doğası, Likya medeniyetinden miras kalan lahitleri ve Simena Kalesi ile yeryüzündeki cennet köşelerden… Sessizliğin ve huzurun adresi Kaleköy, doğa ve tarihle baş başa kalmak, kitap okumak isteyenler için harika bir adres.
Antalya'da Roma döneminden bu yana yerleşim alanı olarak kullanılan Döşemealtı ilçesinde ormanlık alanın içinde gizlenen şelale ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Ekşili Mahallesi sınırlarında yer alan şelale, yaklaşık 50 metre yükseklikten Ekşili göletine akıyor. Fotoğraf ve doğa tutkunuysanız buraya hayran kalacağınıza eminiz.
Gazipaşa ilçesinin Koru Plajının doğu kesiminde yer alıyor Doğal Havuzlar. Kayalıkları halk arasında “yalı taşı” olarak adlandırılıyor. Tüm plajların kumluk olduğu bölgede, yaklaşık 2 km uzunluğundaki Koru Plajı yaklaşık 150 metrelik bir genişliğe de sahip Koru Plajı caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı Akdeniz sahilindeki 17 merkezden birisi. Bu plajın kendi kendini filtre eden tek deniz olma özelliğine sahip olduğu söyleniyor.
Aperlai Antik Kenti'ne Kaş’tan ve Üçağız'dan Sıçak İskelesi'ne denizden gidiş ulaşım yönünden en kolay yolculuk şeklidir. Kent adının orijinali Luwi dilinde “Aprillai” olup “Akarsu Boğazı” anlamına geliyor. Aperlai, küçük boyutlu bir Likya liman kentidir. Kentin kalıntıları denize doğru inen tepenin eteklerinde, körfezin kuzey tarafında yer alır. Aperlai Antik Kenti, deniz kenarından başlayarak, akropole doğru uzanan rektogonal ve poligonal tekniklerin kullanıldığı, kulelerle takviye edilmiş surlarla çevrilmiştir.
Antalya Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içinde yer alan Tazı Kanyonu, doğa ve macera severlerin tercih edeceği bir yer. Kanyon çevresinde, yaban hayatı canlılığı da kendini gösteriyor. Atmaca, kartal gibi yırtıcı kuşları kanyon üzerinde sık sık görmek mümkün. Kamp yapmak istiyorsanız Tazı Kanyonu'da listenize ekleyebilirsiniz.
Patara Hakkında:
Likya Birliği'nin oy hakkına sahip 16 şehrinden biri olan Patara, Büyük İskender'in kuşattığı kentler arasında yer alıyor. Mitolojik öykülerde Patara'yı su perisi Lykia ile birlikte Apollon'un oğlu Paturus'un kurduğu belirtiliyor. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas'ın da Pataralı olduğu söyleniyor. Romalılar döneminde önemli bir ticaret merkezi olan Patara, Bizanslılar döneminde de bu önemini sürdürmüş. Patara Antik Kenti'nin sahilinde yer alan Patara Plajı, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerine muhteşem bir deneyim sunuyor.
Patara Plajı:
Sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın en güzel plajlarından biri olarak bilinen Patara Plajı, Antalya'nın en batısındaki Kaş ilçesinin Gelemiş Köyü sınırlarında yer alıyor. Yaklaşık 18 kilometre uzunluğa sahip olan Patara Plajı, adını Patara Antik Kenti'nden alıyor.
Phaselis Antik Kenti'nin Akdeniz’e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7.y.y.’da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Günümüze ulaşan en anıtsal yapı su kemerleridir. Şehrin diğer iki önemli kalıntısı ise şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısıdır. Özellikle küçük hamam kalıntıları Roma hamamının ısıtma sistemi hakkında bilgiler veri.
Phaselis Plajı
Denizi; dalgasız, kumluk ve sığdır. Konum olarak plaj doğayla iç içe, müzik gürültüsünden uzak, sakin ve tarihi kalıntıların arasında kafa dinlemek için bire bir. Antik plaj alanında 3 farklı liman var. Hangisinde denize girmek istediğinize karar vererek bu kendinizi güneşe, kumlara ve harika suya bırakabilirsiniz.
Antik dönemde Pamfilya’nın en önemli liman kenti olan Side, Antalya’nın 80 km. doğusunda, Manavgat’ın 7 km. güneybatısında bulunan, 350-400 m. genişliğinde bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Özellikle tarihin içinde yaşamak istiyorsanız Side tam size göre. Tarihi Tiyatrosu, hemen kumsalın yanında uzana tarihi kalıntıları, Apollon Tapınağı, Büyük İhtişamlı Kent Kapısı, Hamamları, Agorası, Eski Evleri ve müzesi ile size tarihi en ince ayrıntılarına kadar yaşatacaktır.
Not: Mutlaka
