Antalya'da Tarihi ve Kültürel Geziler İle Deniz Keyfi Bir Arada Yaşayabiliceğiniz Yerler

Galeri19 Temmuz 2021
8.9B OKUNMA
Paylaş

Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Antalya, tarihi ve kültürel gezileri sevenler için unutulmaz bir tatil imkanı sunuyor.  Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Antalya, sahip olduğu antik kentlerin günümüze ulaşan kalıntıları arasında kalan çok sayıda plajı ile de öne çıkıyor. Tarih ve kültür turizmine meraklı olanlar, kent merkezi ve ilçelerinde birçok alternatif rotada gezebiliyor. Kent, geçmişi yüzlerce yıl öncesine giden eserlerin yer aldığı müzeler ve tarihi alanları barındırıyor.  Geniş kumsalları ve masmavi sularıyla tatilcilerin vazgeçilmez adresi olan Antalya, her dönemden izler taşıyan antik kentlerin günümüze ulaşan kalıntıları arasında kalan sahilleriyle de ziyaretçilerini adeta geçmişte yolculuğa çıkarıyor. Tarih ve doğayla iç içe geçen plajlarda denize girme imkanı bulanlar, farklı bir deneyim yaşıyor. Antalya'da bulunan Olimpos, Phaselis, Patara, Alanya'daki Kleopatra Plajları ile Akdeniz'in en temiz deniz alanı olarak nitelenen Kekova bölgesi ve Apollon Tapınağı'nın da yer aldığı Side'de, tarihin gölgesinde denize girmenin keyfi yaşanabiliyor.

Not: Doğada sadece ayak izinizi bırakın. 

 

Olimpos

Antik Likya'nın en önemli kenti konumunda olan Olimpos, caretta carettalara da ev sahipliği yapan ünlü plajı ile görülmesi gereken doğa harikası bir koy olarak dikkati çekiyor.

Kumluca ilçesindeki Olimpos Milli Parkı'nda yer alan plaja yine burada bulunan Olimpos Antik Kenti içerisinden 20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabiliyor. 

Antalya merkeze 83 kilometre uzaklıktaki Olimpos Plajı, 1. derece doğal ve tarihi sit alanı içerisinde bulunduğu için, çevrede hiçbir tesis bulunmuyor. Antik Kent ve plajı, müze kart ile ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

Kazı çalışmasının devam ettiği antik kentte Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait günümüze ulaşan eserleri de görmek mümkün.

Olimpos'un hemen yanında Çıralı Sahili bulunuyor. Nesli tehdit altında olan caretta carettalara ev sahipliği yapan bu plaj, çam ağaçları arasında misafirlerine eşsiz bir huzur veriyor.

Bölgedeki çok sayıda derenin soğuk suları denize ulaşıyor. Kıyı şeridindeki bu bölgelerden denize girenler, denize ulaşıp, tuzlu suya karışan dere suları ile serinliyor.

Suluada, Maldivler'e Benzetiliyor

Kumluca ilçesindeki Olimpos'a yakın bir bölge olan Adrasan Koyu da yerli ve yabancı turistlerin tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. İsmini, bulunduğu Adrasan Mahallesi'nden alan koydaki uzun plajda denize girilebiliyor.  

Koy içerisinde ücretli-ücretsiz hizmet sunan plajlar, restoranlar ve pansiyonlar bulunuyor. Antalya plajları ve koyları arasındaki en popüler yerlerden biri haline gelen Adrasan'da günübirlik düzenlenen tekne turları ilgi görüyor. 

Özellikle buradan beyaz kumsalı ve turkuaz renkli suyuyla Maldivler'e benzetilen Suluada'ya düzenlenen turlar, doğa ve fotoğraf tutkunları için unutulmaz bir anıya dönüşüyor. Bölgedeki günü birlik tekne turlarını tercih edenler ayrıca Korsan Koyu ve Ceneviz Koyu'nu da görme imkanı buluyor. 

Olimpos, Çıralı ve Adrasan, bungalov ağaç evleri ve çadır kurulabilen açık alanları ile kamp meraklıları ve doğayla iç içe olmak isteyenler için heyecanlı ve bir o kadar da huzur dolu bir deneyim yaşatıyor.

Phaselis

Kent merkezine 60 kilometre uzaklıktaki Phaselis plajları da deniz, kum ve güneşin tarihle birleştiği noktada deniz keyfi yaşamak isteyenler tarafından ilgi görüyor. Ören yeri içerisinde yer alan plaja girişler bilet ya da Müze Kart ile yapılıyor. Bölgeye gelenler, tiyatro başta olmak üzere çok sayıda antik kalıntının arasından geçerek mavi sularla buluşuyor. Yine denize girilen noktalarda Phaselis Antik Kenti'nin kuzey, güney ve askeri limanlarının kalıntılarını görebiliyor.

Kekova

Doğal güzelliklerinin yanısıra antik dönem kalıntıları ve tarihi eser zenginliği, Demre ilçesi yakınlarındaki Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki Kekova bölgesini, cazibe merkezi haline getirmiş durumda. 

Noel Baba adıyla bilinen Aziz Nikolaos'un yaşadığı yer olduğu söylenen Demre, tarihi gezi ve doğanın birleştiği noktada tatilini geçirmek isteyenler için kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.

Uzun yıllar Likya Uygarlığı'nın daha sonra da Roma İmparatorluğu'nun etkisinde kalan yörede günümüzde de Üçağız (Theiminssa) ve Kale (Simena) köylerinde tarihle iç içe yaşam devam ediyor. Üçağız bölgesi, tarihte yaşanan depremler nedeniyle sular altında kalan "Batık Şehir" olarak adlandırılan antik yapıların arasında yüzme keyfi sunuyor. 

Akdeniz'in en temiz deniz alanı olarak nitelenen Kekova, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesiyle de tarihi ve doğal güzelliklerini muhafaza ediyor.

Tarih ve deniz kenti: Side

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Manavgat ilçesindeki Side, günümüzde ayakta kalan Apollon tapınağı, hamamları, limanı, su yolları, kent kapısı, agorası ile bütünleşen masmavi denizi ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında gösteriliyor.

Side, milattan önce 7. yüzyıla uzanan derin tarihi ile, plajlarında deniz keyfi yapan tatilcileri geçmişten günümüze tarihi yolculuğa çıkarıyor.

Kleopatra Plajı

Alanya ilçesinde, Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın ismiyle anılan plaj, denizinin temizliği, geniş kumsalı ve güneşin batışının en güzel izleneceği noktalardan olmasıyla yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça tercih ediliyor. Plajda Kleopatra ve Roma İmparatoru Antonius'un yüzdüğü rivayet ediliyor.
Burada güneşin ve denizin tadını çıkarmak isteyenler; tarihi, Helenistik döneme kadar inen ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin izlerini taşıyan Alanya Kalesi ile plajın hemen yanındaki Damlataş Mağarası'nı görme imkanı bulabiliyor.

8.9B OKUNMA
Paylaş
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!