Diyabet halk arasında bilinen adı ile şeker hastalığının insan psikolojisi üzerideki etkilerini Antalya Yaşam Hastanesi Uzman Psikoloğu Anıl Yıldız anlatıyor.
Kaynak: www.yasamhastaneleri.com
Diyabet halk arasında bilinen adı ile şeker hastalığının insan psikolojisi üzerideki etkilerini Antalya Yaşam Hastanesi Uzman Psikoloğu Anıl Yıldız anlatıyor.
Kaynak: www.yasamhastaneleri.com
Diyabet, vücudunuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen bir hastalıktır.
En sık görülen psikiyatrik problemler depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kişiler aynı zamanda iğne fobisi de yaşayabilmektedir. Aynı zamanda birçok sağlık problemi yaşayan insan gibi, diyabetli kişiler de kendilerini normalden farklı, eksik ya da yetersiz hissedebilir. Bu yaşanılan durumlar, kişiden kişiye değişebilmektedir.
İnkar
Hekim tarafından konulan diyabet tanısını kabul etmeme durumu görülebilir. Bu yüzden verilen ilaçları aksatma ya da kullanmama, sağlıksız yiyeceklere yönelme durumları olabilir.
Öfke
Bu durumda en çok akla gelen “Neden Ben?” sorusudur. Kabullenememe durumuyla beraber öfke görülebilir. Bu noktada öfkelenilen kişi doktor da olabilir. Fakat diyabetlinin asıl öfkesi hastalığa karşıdır.
Depresyon
Diyabet (şeker) hastaları kendilerini üzgün, yorgun hissedebilirler. Yapılan şeylerden zevk almama ya da sevdikleri şeyleri yapmak istememe gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Korku ve Kaygı
Hem diyabetle ilgili hem de yaşantıyla ilgili korkular oluşabilir. Tip 1 diyabet tanısı alan kişilerde insülin iğnesine karşı bir korku durumu da oluşabilmektedir. Hastalığın gelecekteki seyri ile ilgili kaygılar yaşama durumları olabilir. Bu kaygı durumları panik atakları da oluşturabilir.
Suçluluk
Diyabetli olmanın kendi hataları olduğunu düşünebilir ve bu konuda kendilerini suçlayabilirler. Kendi yaşam tarzlarını değiştirmek zorunda olmaları ve aynı zamanda ailenin de yaşam tarzını değiştirmek durumunda kalması kişide suçluluk hissi uyandırabilir.
İnkar ile Baş Etme
Kendinizi yakın hissettiğiniz aile üyeleri ya da arkadaşlarınızla paylaşım yapın. Yaşadığınız durum ile ilgili yeterince bilgi edinmek ve aynı zamanda çevrenizdeki diyabetli bir kişi ile konuşmanız, yaşadığınız problemi kabullenme sürecinize olumlu yansıyacaktır.
Öfkeyi Yatıştırma
Hayatınıza aktiviteler ekleyerek, duygularınızı yazıya dökerek ya da küçük nefes egzersizleri yaparak öfkenizi kontrol altına alabilirsiniz. Duygularınızı ifade ettiğiniz kağıtları saklamamak gerekiyor. Bunun nedeni ise, o yaşadığınız olumsuz duygulara tekrar maruz kalmamak ve sizi tekrar olumsuz etkilemesini engellemek olacaktır.
Depresyon, Korku ve Kaygı Durumlarıyla Baş Etme
Yaşadığınız durumları, hislerinizin bir arkadaşınız ile paylaşmak bu konuda rahatlamanızı sağlayacaktır. Aynı zamanda yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak da aynı etkiyi görmemize yardımcı olur. Yapacağınız aktivitelere, egzersizlere odaklanmak, odağınızı değiştirmenize yardımcı olarak hayata başka bir gözlükle bakmanızı sağlayabilir.
Suçluluk Hissinden Kurtulma
Hiç kimse bilerek şeker hastalığına yakalanmak istemez ve buna yönelik olumsuzlukları bilerek gerçekleştirmez. Yaşadığınız bu durumda duygularımızın ve düşüncelerimizin paylaşımı bize fayda sağlayacaktır. Fakat bir süre geçmesine rağmen bu duyguları atlatamadıysak psikolojik destek almak için profesyonel birine gitmemiz gerekebilir.
Yaşanan bu olumsuzlukları düşünmek yerine bununla nasıl baş edebilirim ve yaşadığım bu durum için neler yapabilirim sorularına odaklanmak, depresyon, kaygı durumlarına değil çözüme yönelik girişim yapmanıza neden olacaktır.
Diyabet hastaları tanı koyulduktan sonra uyum sürecinde adaptasyon ya da psikolojik olarak yıpranma yaşayabilmektedirler. Bu durumda ailenin desteği önemlidir. Diyabetli olan kişiyi sürekli uyarmak, yapması gereken ya da yapmaması gereken sorumlulukları aktarmak bu desteğin en önemli durumlarıdır. Diyabetli olan kişide aynı zamanda psikiyatrik hastalıklar varsa, sinirlilik durumu daha artmaktadır. Kişinin ilk yaşadığı öfke durumu çaresizliktir. Yaşadığı diyabet problemini çözemediğini gördükçe ya da sorumluluklarını yerine getirse bile bir şeylerin değişmediğini görünce öfke durumu görülebilir.