Kasım Ayında İzlenmesi Gereken 7 Film

Geçmişten gelen şifreli bir mesaj James Bond’u Mexico City’ye ve sonunda, kötü şöhretli bir suçlunun, yasaklı dulu, güzel Lucia Sciarra ile tanışacağı Roma’ya sürükler. Bond, sızdığı gizli bir toplantı sonucunda, Spectre olarak bilinen tekinsiz bir örgütün varlığını ortaya çıkartır. Bond, Spectre’nin ağını ortaya dökebilecek ipuçlarına ulaşmak için, eski düşmanı Mr White’ın kızı, Madeleine Swann’ı aramaktadır. Moneypenny ve Q’dan kıza ulaşmak için gizlice kendisine yardım etmelerini ister. Bond, Spectre'ye yaklaştıkça, ulaşmaya çalıştığı Christoph Waltz tarafından canlandırılan düşmanı ile kendisi arasında, kan dondurucu bir bağ olduğunu öğrenecektir.

Oyuncu ve komedyen Cem Yılmaz filmografisinin hem yazıp hem yönettiği 4. film olma özelliğindeki  Ali Baba ve 7 Cüceler'de seyirciyi yine ilginç bir hikaye bekliyor. Filmin oyuncu kadrosunda Yılmaz'a Zafer Algöz, Yosi Mizrahi, Bahtiyar Engin, Çetin Altay, Irina Ivkina eşlik ediyor.

Çizgi karikatürlerin ve çizgi filmlerin Snoopy uzun bir aradan sonra beyazperdeye üç boyutlu animasyon formatındageri dönüyor. Snoopy ve Woodstock'ın tıpkı eskisi kadar ilginç maceralarını konu alacak olan Peanuts filminin yönetmen koltuğundaysa Buz Devri: Kıtalar Ayrılıyor filmiyle, animasyon maratonuna iyiden iyiye ısınan yönetmen Steve Martino yer alıyor.

Katniss Everdeen, uzaklardaki kasabasının yıkıma uğradığını öğrendiği an durumu görmek için evine geri döner. 'Açlık oyunlarını' kazananların kaldıkları yer hariç tüm kasaba otorite tarafından yerle bir edilmiş, bu felaket ortamında görebildiği tek canlı şey ise kedi Buttercup olmuştur. Katniss, Buttercup'ı da alıp 13. Bölge'ye gider. 13. Bölge'nin yöre halkı yeraltında gizlenerek yaşamakta, hükümet tarafından kullanılan nükleer silahların yıkıcı etkilerinden korunmaya çalışmaktadır. Katniss'in Devrim kampanyalarını güçlendirmesinin önündeki tek engel hükümet tarafından hile amaçlı tutulan Peeta'dır... 
Despot yönetim Capitol ve savaş yorgunu Panem arasında geçen sivil savaşı ele alan film, ilk filmi büyük ilgiyle karşılanan The Hunger Games serisinin dördüncü filmi. Seri, ilk filmin ardından yönetmen koltuğunda bir değişime giderek I Am Legend filminin yönetmeni Francis Lawrence'ın denetimine bırakıldı.

Can, annesi Derya ile birlikte sıradan bir şehir hayatı yaşamaktadır. Fakat bir süre sonra annesi normal olmayan davranışlar sergilemeye, hiç bilmediği antik dilleri konuşmaya başlar.  Kısa sürede ailenin dengeleri alt üst olur ve Can, psikolojisini bozan bu garip olayların üzerine gittikçe, işler daha da karmaşık bir hal almaya başlar. Olayların nedenini araştırmaya başlayan Can, işlerin dede ve anneannesine, annesinin doğduğu köye kadar uzandığını öğrendikten sonra annesiyle birlikte Ege'ye yolculuk eder.  Ailenin yardımına, Havas ve Hüddam ilmiyle yakından ilgilenen Asaf yetişir. Asaf, cinler aleminin en gizli tarikatının hizmet ettiği büyüyü çözmek için uğraştıkça, ifritlerin şekillendirdiği bu girdabın içine daha fazla kapılmaya başlar.

Hüddam; Cinler alemince adı yasaklı olan, Hz. Süleyman'ın ölümüyle onun hizmetinden
çıkarak iblisin hizmetine giren, tarihin en eski ve lanetli ifrit tarikatının, Ege'nin ıssız ve karanlık bir
köyündeki kan donduran vakasını beyazperdeye taşıyor.

Televizyon ekranlarında yayınlanan sevimli dinozor Pırdino'nun maceraları şimdi de beyazperdede. Güzel bir yaz günü, Nazan, oğlu Tarık’ı, Ela’yı, Porsuk, Sansar ve Pırdino’yu dinozor müzesine götürür. Pırdino atalarını görünce çok heyecanlanır ve heyecandan tüm maketleri yere düşürür. Bu kargaşanın sebebini merak eden müze müdürü Pırdino'ya sahip olup onu müzede sergilemek ister. Pırdino'nun artık ailesinin yanına dönmesi gerekmektedir ve bu sadece zaman yolculuğuyla mümkündür. Sadık Amca onları eski bir bilim insanı olan Sündüz'le tanıştırır, Pırdino zaman makinasıyla geçmişe gidecekken kötü adamlar onu gelip alırlar. Pırdino'nun arkadaşları onu kötülerin elinden kurtarabilecek midir?

Büyük şehirden küçük bir kasabaya taşındığı için mutsuz olan delikanlı Zach Cooper, taşındıkları evin tam yanındaki evde yaşayan güzel kız Hannah ile karşılaşıp, Champ ile de kısa sürede arkadaş olduklarında yeni hayatı için umutlanır. Ama her umut ışığını peşinde dolaşan bir de bulut vardır; Zach Hannah’nın gizemli babasının, Goosebumps kitaplarının yazarı, R. L. Stine olduğunu öğrendiğinde, bunu bir kez daha anlar.