Antik çağlara ait papirüslerde rastlanan meme kanseri için o zamanlar tedavi bölümünde tek bir cümle yazılıydı, “Tedavisi yoktur.” Teknoloji ve hekim deneyimlerinin artması sayesinde artık erken tanı ile meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur.
Antalya Yaşam Hastanesi uzman hekimleri meme kanseri tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendiriyor.
Dünyada kadınlarda görülme sıklığı daha fazla olan meme kanserinde hastalar genellikle ellerine gelen meme kitlesi veya ağrısı şikayeti ile bir hekime başvururlar. Teknoloji çağını yaşadığımız bugünlerde, meme ultrasonu ve mamografi tanıya yardımcı olan ilk tetkiklerdir. Gerekli görüldüğünde meme manyetik rezonans (MR) çekilebilir. Kanser şüphesi olan lezyonlar için iğne biyopsisi yapılır.
Altın standart tedavi seçeneği her zaman cerrahidir. Günümüzde artık pek çok merkezde Meme Koruyucu Cerrahi (MKC) yapılabilmektedir.
Kendi Kendini Muayene ve Düzenli Kontrol Önemli
Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok önemli. Bunun için yapılması gerekenler çok basit. Kadınların ayda bir kere elle kendi kendilerini muayene etmeleri; 20-40 yaş arasındaki kadınların 3 yılda bir kere meme USG ve genel cerrahi muayenesi olmaları; 40 yaşını geçmiş olan kadınların yıllık meme USG ve genel cerrahi muayenesinin yanında 2 yılda bir mamografi çektirmeleri gerekir. Aile hikayesinde meme kanseri hikayesi olan kadınların özellikle yakınlarının meme kanseri olduğu yaşın 10 yıl öncesinden başlayarak bu kontrolleri aksatmadan yaptırmasında azami dikkat etmesi gerekir.
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!
Bizi Takip Edin
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Daha fazla bilgi için