Antalya'da Ağustos Ayında Mutlaka Gidilmesi Gereken Yerler

Simena Antik Kenti'ne yaz bitmeden mutlaka gitmelisiniz. Kara yoluyla köyün meydanına kadar ulaşım sağlayabilirsiniz veya günlük tekne turlarıyla gidebilirsiniz. Simena Antik Kenti M.Ö IV. y.y günümüze kadar gelmiş, Akdeniz’in en şiddetli dalgalarına karşın denizcileri koruyan doğal bir liman kenti. Kıyıda, harap durumdaki hamamın kitabesinde "Aperlai halkı ile meclisi ile birliğin diğer şehirleri tarafından İmparator Titus'a armağan edilmiştir" ibaresi bulunur. İkisi ev tipi mezar olmak üzere burada birçok mezar görülmektedir. Kulenin kuzeyinde kalan ev tipi mezarda Lykia dilinde yazıtlarını görebilirsiniz.

Harita bilgisi için buraya tıklayınız.

Akdeniz'in masmavi suları, muhteşem doğası ve antik dönem tarihine ev sahipliği yapan Phaselis Antik Kenti'ni mutlaka keşfetmelisiniz. Phaselis Antik Kenti'nin Akdeniz’e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7.y.y.’da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Phaselis Antik Kenti'nin coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Günümüze ulaşan en anıtsal yapı su kemerleridir. Şehrin diğer iki önemli kalıntısı ise şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısıdır. Özellikle küçük hamam kalıntıları Roma hamamının ısıtma sistemi hakkında bilgiler verir.

Harita bilgisi için buraya tıklayınız.

Kendine özgü bohem atmosferiyle hem Antalya’nın hem de Türkiye’nin en sevilen dünyaca ünlü tatil cennetlerinden olan Kaş, hareketli ilçe merkezi ve masmavi plajlarının yanı sıra onlarca medeniyetten izler taşıyan büyüleyici antik kentleriyle de görülmeye değer bir yer. Kartpostal güzelliğindeki Kaş sahil şeridi, çok sayıda gizli koya ve dalış nokrasına ev sahipliği yaptığı için ülkemizin en önemli tekne ve yat gezi noktaları arasında. Likya dönemi antik kentlerinden Antiphellos’un kalıntıları üzerine kurulan Kaş’ın her yerinde farklı bir tarihi hazine görebilirsiniz. Kaş merkezindeki Aslanlı Lahit, dağ eteklerine yayılmış Likya lahitleri, kaya mezarları, Kaş Limanı yakınındaki antik kent surları ve antik tiyatro, gezinizde mutlaka karşınıza çıkacak tarihi eserler arasında.

Antalya’ya 165 kilometre, Kaş'a ise sadece 35 kilometre uzaklıktaki küçük Kekova Adası, batık şehir olarak da biliniyor ve sahilindeki su altı kalıntıları ile dünya çapında bir ünlü sahip. Antalya’dan teknelerle kolayca ulaşabileceğiniz Kekova; tepe yamaçlarına dizilmiş tarihi evleri, cam berraklığındaki denizi ve sahilindeki antik kent kalıntılarıyla yerli ve yabancı turistleri büyülüyor. Antalya’nın incilerinden biri olan Kekova’da M.S. 100 yıllarında yaşanan deprem ve tsunami ile denizin altına gömülen antik kentin kalıntıları koruma altında olduğu için bölgede yüzmeye izin verilmiyor. Ancak oldukça yakınından geçen tekne turları sayesinde antik kenti görmeniz mümkün. Dilerseniz Kekova'da yüzmek için Tersane Koyu'nu tercih edebilirsiniz.

Dağ manzaraları arasındaki sahili, tarihe yolculuk yapma fırsatı veren antik kenti ve sarıp sarmalayan büyülü atmosferi… Ağustos ayında Olimpos Antik Kenti'ne daha yakından bakmaya ne dersiniz?

Olimpos Antik Kenti Antalya'nın Kumluca ilçesi sınırları içinde. Antalya'nın merkezine 84, Kumluca'ya 27 km mesafedeki antik kentin Kemer'e mesafesi ise 44 km.

Olimpos Antik Kenti Hakkında Bilgi

Eski Yunancada ''ulu dağ'' anlamına gelen Olimpos, içinden geçen çay ile diğer liman kentlerinden ayrılıyor çünkü bu sayede gemiler şehrin içine kadar girebiliyorlardı. Olimpos Antik Kenti tarihi hakkında çok net bilgiler olmasa da, Antik tarihçi Strabon'a göre Olimpos Antik Kenti, Likya bölgesinin en büyük yaşam alanlarından biriydi. Lakin ne yazık ki kuruluş tarihi ile ilgili kesin bir bilgi yok. Bunun yanında MÖ 168-167 yıllarındaki Likya Birlik sikkelerinde Olimpos Antik Kenti'nin adının geçtiği bilgisine sahibiz. Kentin temellerinin ise Helenistik Dönem'de MÖ 300'lü yıllarda atıldığını biliyoruz. ''Olympos'' ismine ise MÖ 78 yılında rastlanıyor.

Antalya'da mavi ve yeşilin en güzel tonlarının buluştuğu bir koy. Beydağları Milli Parkı sınırı içinde yer alan ve 1. derece sit alanı olarak korunan Ceneviz Koyu, turkuaz renkli tertemiz deniziyle görenleri büyülüyor. Musa Dağı’nın etkileyici manzaraları eşliğinde yüzebileceğiniz koy, ismini 11. ile 15. yüzyıllar arasında Akdeniz'de ticaret yapan Cenevizlilerden alıyor. Doğa ile baş başa kalıp keyifli vakit geçirmek isterseniz bu koyu tercih edebilirsiniz.