Kaş denilince akla ilk gelen yerlerden olan Kekova, etrafında muhteşem koylar ve batık kent bulunduran bir ada. Yapılan yorumlar tekne turuna Kaş’tan değil Üçağız’dan çıkılması gerektiği yönünde. Tekne turu biraz pahalı olsa da şehir hayatında bu güzelliklerden yeterince mahrum kaldığımız düşünülürse çok da sorun olmayacak bir fiyat.
2- Kaş Antiphellos Antik Tiyatrosu
Antik kentten günümüze ulaşan eserlerin başında şehrin kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarlar ile dört bir tarafa serpilmiş Likya lahitleri gelir. Lahitlerin en görkemlisi, bugün Uzunçarşı Caddesi'nde bulunan ve halk arasında Kral Mezarı olarak adlandırılan Likya Yazıtlı Anıt Mezar'dır (M.Ö.4.yy.). Antiphellos'da bulunan önemli eserlerden bir tanesi de Kaş Antik Tiyatrosu' dur (M.Ö.1.yy). 4 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip olan yapı M.S.2. yüzyılda onarım görmüştür. 26 basamaktan oluşan tiyatronun sahnesi yoktur ve yapının en önemli özelliği Anadolu'daki denize cepheli tek tiyatro oluşudur.
Tiyatronun kuzey-doğusunda Akdam olarak adlandırılan dor tipinde M.Ö. IV. yüzyıla ait ev tipi bir mezar vardır.Yapı, doğal kaya kesilerek yapılmıştır. 3.5 metre yüksekliğindedir ve içerisinde el ele tutuşarak dans eden 24 kız figürü bulunmaktadır. Hastane Caddesi üzerinde, dış yüzü muntazam kesme taş kullanılarak yapılmış olan Tapınak bulunur. Yapının temel taşlarının Roma Dönemi'nden kaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca yat limanı girişinde bulunan Likya döneminden kalma Su Sarnıcı görülebilir.
3-Meis Adası Turu
Ülkemize en yakın Yunan Adası olan Meis’e ulaşım 20 dk sürüyor. Bu tatlı adayı görmek için sahip olmanız gereken şeyler var elbet; pasaport, vize. Evlerin mimarisi, manzarası ‘keşke buradan gitmesem’ hissi yaratacak sizde.
4- Xanthos, Tlos, Letoon, Patara Turu
Medeniyetler beşiği Antalya’da bu kadar çok antik kent varken gezmemek olmaz. Likya Birliği başkenti olan Xanthos ya da diğer ismiyle Arna’da kendinizi tarihin kucağına bırakabilirsiniz. Başkentten sonra Likya’nın en uzun ömürlü şehri olan Tlos’u keşfedip Likya’nın dini merkezi ve ana tanrıça Leto için yapılmış olan Letoon şehrinin görkemli tapınaklarında kendinizi kaybetmeyi ihmal etmeyin. Son olarak Likya’nın 2. Başkenti; Güneş Tanrısı Apollon ve Aziz Nicholas’ın doğum yeri olan Patara’yı ziyaret edip, ‘deniz kenarındaki çöl’ izlenimi veren kum tepelerinde güzel instagramlık fotoğraf çekmeden dönmeyin.
5- Saklıkent Kanyonu
Saklıkent Kanyonu tam olarak Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay tarafından oluşturulmuştur. Bu sebeple Antalya'da olarak sayabiliriz. Türkiye’nin en uzun kanyonu olan Saklıkent Kanyonu’nun uzunluğu 18 kilometre, yüksekliği 150-600 metre arasında değişiyor. Dördüncü jeolojik zamanda meydana gelen depremler kanyonun oluşumunda önemli bir etken. Saklıkent Kanyonu Milli Park olması sebebi ile doğal güzelliklerini koruyor. Kanyonu isterseniz yürüyerek gezebilir veya jeep safari turları ile bölgeyi keşfedebilirsiniz.
6- Uzun Çarşı
Kaş'tan ne alınır sorusunu cevabını Uzun Çarşı'da bulacaksınız. El işçiliği ile hazırlanış hediyelik eşyalar,cam sanat eserleri, tahta oyma figürler, tasarım kıyafetler, kilimler hepsini burada bulabilirsiniz.
7-Kaputaş Plajı
Denizin göz kamaştıran rengi, dalgaların abartısı bir kenara; en çok da o, oyulmuş koskoca heybetli dağların tam önünde durup, sırtınızda delice esen rüzgarı hissederek bu inanılması neredeyse imkansız güzelliği izlemektir asıl olay. Korkuluklara tutunma gereksinimi duymadan uçarcasına, dalgaların sesine kulak vermek; Akdeniz’i bir de buradan dinlemek, dalgalarla kıpır kıpır oynaşan güneşi seyretmek, tuzlu nemli havayı ciğerlerine doldurmak, ardından kapatıp gözlerini hayata dair, kendine dair hayaller kurmak, deryalarda kaybolmak gibisi yoktur.
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!
Bizi Takip Edin
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Daha fazla bilgi için