Antalya Kaleiçi'nde Zamanda Yolculuk

Şehrini Tanı04 Kasım 2021
3.3B OKUNMA
Paylaş

Sadece sokaklarında gezerken bile tüm tarihini ve yaşanmışlıklarını hissettiğimiz tarihi Kaleiçi, bir dönem için Antalya’nın yerleşim noktalarından en önemlisiydi. Dar sokakları, zaman zaman karşımıza çıkan yokuş yolları ve tarihi güzellikleri ile şimdilerin turuzim, eğlence ve konaklamanın ana merkezleriden biri olarak ziyaret edilen Kaleiçi, 60’lı ve 70’li yıllarda Antalya halkının yaşam alanlarından biriydi. Biz de o dönemlerde Kaleiçi’nde yaşayan, çokça vakit geçiren okuyucularımız için hala hatıralarında olduğunu düşündüğümüz unutulmaz birkaç başlığı sizler için hazırladık.

Limanda Balıkçılık

Günümüzde turistik deniz gezisi için tur yapan gemilerin hakim olduğu liman, bir zamanlar Antalya’nın en önemli ticaret merkeziydi. Şimdilerde günlük ve saatlik olarak tekneler kiralayıp turlara çıktığımız, modern liman olarak işlevini sürdüren Kaleiçi Limanı’nda, her sabah balıkçıların yakaladığı taze balıklarla pazar kurulur, ‘40 Merdiven’den aşağıya inen halk, buradan taze balıklar satın alırdı.

Ayrıca bir not; '40 Merdiven' olarak bilinen kale merdivenlerinin zayıflamak için de kullanıldığını öğrendik eski Kaleiçi sakinlerinden...

Yörükoğlu Pastanesi

Pastaneler şimdilerdeki gibi sadece birkaç bir şey alıp çıktığımız mekanlar değildi. Bir pastane kültürü vardı. Aşıkların buluşmaları buralarda yapılır, arkadaşlarla yapılan eğlenceli sohbetler birer tatlı ve çay eşliğinde saatlerce sürerdi. Yörükoğlu Pastanesi de Antalya için oldukça önemliydi. Televizyonun şimdilerdeki gibi her evde olmadığı dönemlerde insanlar toplanıp akşamları Yörükoğlu Pastanesi’nde televizyon izlerlerdi.

Ayılar oynatılır, çalgılar çalınır

Türkiye’nin eski dönem eğlencelerinden biriydi ayı oynatıcılığı. O zamanlarda günümüzdeki gibi insanı eğlendirecek bu kadar çok etmen yokken, insanlar kendilerini eğlendirecek çeşitli şeyler bulmuştu. Şehir içinde sokaklarda dolaşarak gezen bu ayı oynatıcıları Kaleiçi sokaklarında ellerindeki tefleriyle dolaşır, Kaleiçi sakinlerini eğlendirirdi. Antalya’nın en büyük çalgı ekibinin de Kaleiçi’nde yaşamasıyla bu zamanlar bazen küçük festival havasına bürünür saatler süren eğlencelere dönüşürdü.

İnci Sineması

Televizyonun dahi yeni yeni geldiği dönemlerde sinemaya gitmek büyük bir ayrıcalık ve keyif veriyordu insanlara. Yepyeni bir dünyaya  kapılarını açan büyük beyaz perdeden ünlü sanatçıları izlemek büyülerdi insanları. Birçok farklı semtte de açılmaya başlanan sinema salonlarına Kaleiçi’nden de daha sonra adı 'Oskar' olarak değiştirilen İnci Sineması eşlik ediyordu. Kale Kapısı’nın civarına asılan posterlerle o hafta hangi filmin oynadığını öğrenenler, biletlerini tükenmeden alıp ailesiyle, sevgilisiyle ya da arkadaşlarıyla beyazperdenin keyfini çıkarıyordu.

Küpeli Fırını

Antalya’nın en meşhur ekmeği Küpeli Fırını’ndan çıkar, insanlar sıcak yemeklerinin yanına eşlik etsin diye Küpeli Fırını’ndan ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluştururmuş.

Samimi Komşuluk İlişkileri

Nüfusun az olması, yerleşimin de küçük alanlarla sınırlı kalması nedeniyle çevrede yaşayan herkes birbirini tanırdı o zamanlar. Komşular birbirlerine olan güvenlerinden kapılarına kilit vurmaz, bir evde pişen aş tüm mahalleye dağıtılır, akşamları televizyonun olmamasıyla tüm komşular birbirleriyle iletişim halinde olur çeşitli oyunlar oynar radyo programları dinlenirmiş.

Mermerli Plajı

Antalya’nın en ünlü, en özel plajlarından biri olan Mermerli Plajı, dönemin Yeşilçam oyuncularına yaptığı ev sahipliği ile de Antalya halkının en sevdiği plajların başında geliyordu. Haftanın bir günü ise kadınlara ait olan Mermerli Plajı’nda Salı günleri belirli saatler arasında kadınlara ayrılan plajın çevresinden de kimse geçmemeye özen gösteriyormuş.

3.3B OKUNMA
Paylaş
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!

Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!