Antalya'da Gitmediğiniz İçin Pişman Olacağınız Yerler

Demre İlçe merkezinde ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarları oluşturur. Tiyatronun hemen iki yanında, kabartmalı veya düz kaya mezarları yer alır. Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan Myra mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar en ilginç örneklerden biridir. 

Antalya'dan 65 kilometre uzaklıktaki Serik'e bağlı Akçapınar Mahallesi'ne araçlarla ulaşan ziyaretçiler, yaklaşık 1,5 kilometrelik dar patika yolun sonunda saklı bir cennetle karşılaşıyor. Çam ağaçlarının arasında 70 metreden dökülen Yukarı Uçansu ile 51 metre yükseklikten dökülen Aşağı Uçansu şeleleleri ile şelalelerin üstündeki derinliği 1,5 ila 4 metre arasında değişen doğal havuz, görenleri hayran bırakacak kadar güzel. 

Anadolu’da Romalılar tarafından yapılmış türünün en büyüklerinden ve bugün Roma tiyatro mimarisinin en iyi korunmuş örneklerinden biri. MS 160-180 yılları arasında Marcus Aurelius’un hükümdarlığı sırasında inşa edilir. Batı girişi duvarındaki yazıt, mimarın Theodorus oğlu Zenon olduğunu ve A.Curtius Crispinus Arruntianus ve A.Curtius Crispinus adlı iki zengin kardeşin armağanı olduğu yazılı. Yaklaşık 100 metre genişliğinde ve 22 metre yüksekliğinde bir cepheye sahip.13. yüzyılda tiyatronun Selçuklu sarayı olarak kullanılması onu eşsiz bir durum haline getiriyor. Sıra dışı kullanımına göre şaşırtıcı korunma seviyesi sayesinde, tiyatro farklı tarihi katmanlara ışık tutuyor. Pencere çerçevelerinde (örneğin hayvan figürlü taşlar) tespit edilebilen devşirme malzeme Akhamenid izlerini ortaya çıkarabilirken, çinilerin kullanımı (bazıları Antalya Müzesi’nde sergilenmekte) ve sahne binasında Selçuklu tasarımlarının varlığı, anıta daha da tarihi bir derinlik kazandırmakta.

Antalya ve çevresinin zengin arkeolojik buluntularının sergilendiği müze 1972 yılında bugünkü binasına taşındıktan sonra Avrupa Konseyi Özel Ödülü’nü kazanmış. Türkiye'den kaçırılan 1800 yıllık Yorgun Herkül heykeli 31 yıl sonra bu topraklara geri gelen heykel tek parça olarak sergileniyor. 13 adet sergi salonu ve bahçe sergisinden oluşan yapı görülmeye değer.

Göynük Kanyonu, muhteşem doğası, ağaçları, şelaleleri ve havuzları ve 4,5 km’lik etabı ile  doğa sporu sevenler için önemli bir yere sahip. Dünyanın en iyi 10 trekking parkurlarından biri olarak kabul edilen Likya yolunun da önemli bir bölümü Göynük Kanyonu'nun içerisinden geçmektedir. Göynük Kanyonu kamp yapabilmeniz için de uygun bir nokta. 

Delik Deniz ve Kral Koyu’nda doğal güzellikler ve tarih burada iç içe yer. Güneyköy Köyünün Nohut Yeri mevkiinde yer alan kalenin sol tarafında yer alıyor. Koylara Antiochia Ad Cragum Antik Kenti içinden geçilerek gidilmekte. Koylar yine aynı kentin kıyı kısmında yer alan kalıntıları arasında bulunmaktadır.

Altınbeşik Mağarası Antalya'nın İbradı İlçesi Ürünlü Köyünün güneydoğusunda bulunan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı içinde, derin ve sarp Manavgat Vadisi’nin batı yamacında yer alıyor. Orta Toroslar’ın karstik yapısı içinde üç katlı bir mağara sistemidir. Üst katında sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Mağaranın girişinden itibaren ilk 200 metre mağaranın alt seviyesini oluşturur ve burası devamlı su altındadır. Dilerseniz kamp yapabileceğiniz alanlarda mevcut. Yolunuz buraya kadar düştüyse mutlaka İbradı Ormana Düğmeli Evler köyünü görmeden dönmeyin.