Antalya'ya Lezzet Getirmiş 7 Efsane

Şehrini Tanı16 Ağustos 2022
157B OKUNMA
Paylaş

Yemek konusunda Antalya'da bir çığır açmış ustalar ve onların lezzet durakları ile tanışın.

1- Börekçi Tevfik

Bütün Antalya’ya böreği sevdiren kişidir Börekçi Tevfik amca. 1920’li yıllarda şimdiki Tevfik Usta (Ekizoğlu)’nun dedesi Tevfik Çalışkaner askerlik yaptığı İzmir’de kalıp Konak’ta Elhamra Sineması’nın yanında börekçi dükkanı açar. Sinemada çıkan yangın sonrası dükkanını kaybeden Tevfik Usta Antalya’ya döner. Böylece Antalya’da “İzmirli” lakabıyla anılır. İlk dükkanını Kalekapısı’nda açar ve 1948 yılında torun Tevfik’i de yanında çalıştırmaya başlar. İşte o Tevfik Usta bayrağı dedesinden alır ve 1969 yılının Antalyası’nda kendi dükkanını açtığı ilk gün 120 börek satar. O günden bugüne yayılan namıyla tüm ünlü isimlerin bile sabah kapanmadan yetişebilmek için koşturduğu bir dükkan haline gelir. Ama hala özünü kaybetmemiş küçük ve şirin dükkan.

 

2- Macuncu Bekir

Macun satıcıları eskiden çok popülerdi Antalya’da. Ama tüm Antalya’da bir kişinin yolu gözlenirdi hep: Macuncu Bekir. Mahalleli onun gelmesini dört gözle beklerdi. Macuncu Dedemiz mavi gözlü Macuncu Bekir, mahalle aralarında ve okul önlerinde tepsisinin içinde rengarenk macunlarıyla önce gözümüzü, sonra ağzımızı tatlandırırlardı. Macuncu Bekir'in mahalleye geliş saati bilinirdi. Antalyalı çocukların bir numaralı sevgilisi olan Macuncu Bekir (Tüzün), çocukların bol olduğu sokaklara "Macuncuuuu!" diye bağırarak ve elindeki çıngırağı çalarak gelirdi. Sokağa giren macuncu, arası bezden katlanır masasını açar, üzerine koni şeklinde kapağı olan, içi kalaylanmış sarı madenden yapılmış, parlatılmış yuvarlak macun tepsisini yerleştirirdi. Bu tepsinin içi sekize bölünmüştü ve her bir göze farklı renkte macun konurdu. Macunlar limonlu, portakallı, naneli vb. değişik tat ve renkte olurdu. Çocuklar hangi macundan istediklerini Bekir Amcalarına söyler; o da macuna spatulasını daldırır, bir karıştan daha kısa olan kargıdan yapılma bir çubuğa macunu sarıp çocuğa verirdi. 

3- Hakkı Baba

Hakkı Baba dünyada yaprak döneri icat eden kişidir! Şaka yapmıyoruz. Esas mesleği kasaplık olan ve halk arasında Hakkı Baba olarak bilinen Hakkı Baharlı, Erzurum’da askerliğini yaparken Erzurum’un meşhur Çağ Kebabı ile tanışır ve 1924 yılında askerliğini tamamladıktan sonra Antalya’ya gelerek burada çağ kebabından esinlenerek oluşturduğu ve şu anda  yaprak döner adı verilen döneri yapar ve adını da ‘yaprak döner’ olarak kendi koyar.  İlk açıldığı dönem 18 sandalyesi olan Hakkı Baba Döner, o dönemde sadece öğlenleri 120 kilo döner satar ve mekanın önünde yollarca kuyruk olurmuş.

 

4- Topçu

Antalya tarihinin ilk lokantası olma özelliği taşıyan Topçu, hizmet vermeye 19. yüzyılda  başlamış ve şu an 3. asırını görüyor. İlk açıldığındaki menüsü şiş köfte ve piyazdı. Yıllar geçtikten sonra  yaşadığı kuşak değişimi ile ismi Topçu Kebap Salonu olarak evrilse de eski Antalyalılar orayı hep Topçu olarak bilirler. Hani işletmeler reklam yaparken ‘yıllardır aynı lezzet’ ya da ‘şiş köfte bizden sorulur’ derler ya, adamlar şiş köfte ve piyazı icat etmiş, daha ne olsun :) Bu arada giderken yol tarifi almakta fayda var keza çok gösterişli bir yer beklemeyin. Önünden geçer gidersiniz, farketmezsiniz bile.

 

5- Zamora Mustafa

Eskiden Antalya'da dondurma Maltız Keçisi sütüyle yapılırdı. Bu keçi sütü ne kadar da dikkat edilirse edilsin; yağlı olduğu için biraz olsun yanardı. Bu yüzden Antalya'da yapılan dondurmaların tadı yanıksı olurdu. Zaten yanıksı olmayan dondurmayı da Antalyalı yemezdi. İşte o yanıksı dondurmanın meşhur olduğu dönemlerde en iyisini Mustafa Yaşa imal ederdi. Nam-ı diğer Zamora Mustafa. “Zamora” ismi ise, Mustafa Yaşa’nın futbolculuk yaptığı döneminde dünyanın en ünlü kalecisi İspanyol Zamora’ya olan benzerliği nedeni ile bu lakabın takılmasından ileri gelmekteydi.. İşte o lakap, yıllar içinde en tanınmış Antalya markalarından biri haline geldi. Antalya'da ilk günden beri 'Zamora' deyince, onun yanıksı dondurması akla gelir. 1940 yılında açılan Zamora, yanıksı dondurmaları ve ardından gelen nefis tahin helvası ve talaş böreği ile Antalya'nın hala gözbebeği.

 

6- Kaymakçı Şaban

Eski dönemde bir adı da 'Tattım, yuttum' olan kaymaklı şekerler, yumurta akı ile şekerin birlikte çırpılarak, özel bir yöntemle ince kağıtlar üzerine top top sıkılarak, geniş tepsiler içinde fırında pişirilmesinden ibaretti. Antalya'da özellikle Kaymakçı Şaban Aga'nın yaptığı ve tane hesabı ile satılan kaymaklı şekerler, çocuklar kadar büyükler tarafından da eski dönemde büyük bir iştahla yenirdi. Şimdi ne yazık ki bu şekerleri yapan hiç kalmadı ama tadı hala damaklarda.

7- 7 Mehmet

Dikkatinizi çekmek istediğimiz bir konu var. Antalya’nın plakası daha 07 bile değilken başlar 7 Mehmet’in hikayesi. Kurucu Mehmet Usta’nın alnındaki 'v' şeklindeki yara izi Arapça'da 7 rakamına karşılık geldiği ve kendisine bu şekilde hitap edildiğinden beri karar vermiş Mehmet Usta açacağı dükkanın ismine.

Mevsimine göre sürekli güncellenen menüsüyle ne zaman Antalya’ya özel bir konuğumuz gelse götüreceğimiz ilk yerdir 7 Mehmet. Gelenektir. Küçük bir çorbacı dükkanından Antalya’nın lezzet merkezine evrilmenin ve azmin hikayesidir.
 

Bonus: Piyazcı Sami

Antalya'nın piyazı çok özeldir. Üzerine özel hazırlanmış tahinli sos dökülür bu lezzeti tadan kolay kolay vazgeçemez. Bu lezzeti ilk elden yemek isterseniz size Piyazcı Sami'yi öneririz. Sami Bey, Antalya usulü piyazı yapan Tavukçu Muslu Mustafa'nın torunudur. 

Bonus: Paçacı Şaban

1950 yılında Kalekapısı’nda kurulan Paçacı Şaban, şöhretini günümüze kadar devam ettirmiş küçücük bir aile işletmesi. Kalekapısı’ndaki ilk işletmeden sonra mekân Çınaraltı’na taşınmış. Orası yıkılınca Tahılpazarı’ndaki bugünkü yerine gelmiş. 

157B OKUNMA
Paylaş
Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!

Antalya’da olan biten tüm etkinliklerden ilk önce sen haberdar ol!